İktidarın tüm hakimiyeti eline almasını güçlerini medya üzerinde kullanmalarına ve insanlar üzerinde bu yolla algı operasyonları ve kurgular yaparak etkili olduklarını söyleyen Saadet Partisi Ordu Milletvekili Adayı Muammer Bilgiç, “Bizim eksiğimiz  medyada yer bulacak sermayemiz olmamasıdır.”dedi.

Seçimlere Milli İrtifak çatısı altında birleşerek giren Saadet ve Büyük Birlik Partisi adayları kahvaltıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Toplantıya Saadet Partisi Ünye İlçe Başkanı Özgür Şahin, Büyük Birlik Partisi Ünye İlçe Başkanı Erol Özkan, milletvekili adayları Muammer Bilgiç, Mehmet Kartal ile basın kuruluşları temsilcileri ve köşe yazarları katıldı.

Adaylar iktidara geldiklerinde Ünye için, Ordu için yapılması gereken birçok projenin takipçisi olacakları sözünü verirken gazetecilerin sordukları soruları da yanıtsız bırakmadılar.

Karşılıklı fikir alış-verişleri ve soru-yanıt şeklinde geçen toplantıda, milletvekili adayları sorulan her soruya yanıt vererek önceliklerinin Hak, Adalet ve Ekonomik anlamda Ahlak olduğunu savundular.

Samimiyet içerisinde geçen toplantıda,  gazetecilerin iktidar partisinin meclisten geçirdiği  özgürlükler kapsamındaki lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT)  yasını doğru bulup-bulmadıkları konusundaki soruya Muammer Bilgiç, “Türkiye’de LBGT yasasından daha önceliği olan bir çok yasa dururken böyle bir yasayı çıkarmak öncelik olmamalı. Bizim iktidarımızda hiç kimsenin özgürlüğünü kısıtlamayacağız. Kimsenin özgürlüğünü kısıtlamaya çalışmayacağız ama böyle bir yasanın onaylanmasını da doğru bulmuyoruz.”dedi.

Muammer Bilgiç’in konuşmasından bazı ana başlıklar şöyle;

“Listede Adımız Yok”

 “Milli görüşün savunucuları dün Ergenekon için Balyoz için ne dediysek bugün Ak Parti hükümeti aynı şeyi söylüyor. Dün bizi eleştirenler bugün haklı olduğumuzu görüyorlar. Bu haklılığımızı manipüle etmek için şimdi de cemaat yapılanması ile birlikte hareket ettiğimiz iddia edilmektedir.

Milli İrtifakın listelerini tek tek incelediğinizde bu yapılanma ile ilgili hiçbir bağımızın olmadığını göreceksiniz.” dedi.

 “Algı Operasyonları Yaptılar”

“Her seçim döneminde gündemin değiştirilerek “Algı Operasyonu” yapıldığını da söyleyen Bilgiç, her dönemde Ergenekon, Balyoz, Gezi Olayları, Paralel Yapı,  Ali Kalkancı-Fadime Şahin, Müslüm Gündüz gibi operasyonları ve isimleri ekranlara taşıyarak, insanları istedikleri şekilde yönlendirip hedef şaşırtarak algı operasyonları yaptıklarını, aradan geçen yıllardan sonra bunların hep bir senaryo olduğunun anlaşıldığını söyledi.  

“Kaporta Değişikliğine Gidilmiştir”

“İktidar da sizin talebeniz” deniyor. Doğan görünümlü şahin vardır. Ak partinin oyları,  her görüşten insanların sosyal partiden liberalleşenlerin oylarıdır.  Yani transfer oylardır.  Muhafazakar bir harekete kaporta değişikliği yapılmıştır.  Bu hareket, Doğruyol ve Anavatan’ın bir uzantısıdır.

Biz, milli bir hareketiz. İktidarın görüşüyle bir alakamız yoktur. Onların muhafazakarlığı, çıkarlarını muhafazadan ibarettir.”

 “Ekmek Paylaşılmadıkça Biri Zengin, Biri Fakir Olacaktır”

“Faiz” dediğimiz olay, ekonominin enstürmanı olmaya devam ettiği müddetçe, insan insanı sömürecektir. Pir sultan Abdal’ın dediği gibi “demiri demirle dövdüler bir soğuk, biri sıcaktı, insanı insanla kırdılar biri tok, biri açtı..”demiştir.

Bu memlekette ekmek paylaşılmadığı müddetçe birileri zengin, birileri fakir olacaktır.”

 “Kelimelerle oynuyorlar”

“Avrupa’da çözüm süreciyle ilgili Kürtler, Sünniler, Aleviler konuşuluyor. Türk-Kürt etnik köken, Alevilik ise mezhep…

Kelimelerle oynayarak kafaları karıştırıyorlar. Kelimelerle oynanıyor. Türkiye’ye Orta Doğu deniyor. Neden burası Orta doğu olsun ki… Bizim önce kavramları masaya yatırmamız lazım. Siz kelimelerinize sahip olmazsanız başkaları size yön verir.”

“Ahlak Anlayışımızı Gözden Geçirmemiz Lazım”

Deniz Baykal’la ilgili görüntüler sorgulanıp, o görüntülerin nasıl çıktığı sorgulanmıyorsa, bizim ahlak anlayışımızı gözden geçirmemiz lazım.

“Toprak Ayağımızın altından Kayıp gidiyor”

“Tarım, hayvancılık ve sanayi yoksa, Anadolu  boşalıyorsa, toprak ayağımızın altından kayıyor demektir ve bu durumda sistemin hiçbir önemi yoktur.

Sağlıklı bir ekonomide para, toplumun her yerine dağılır. Sağlıklı olmayan bir ekonomi de, habis bir ur gibi toplumun parası tek bir yerde toplanır ve en sonunda ekonomi tıkanır.

“Medyanın Gücü Değil, Gücün Medyası”

İktidarın güçlü olmasını gücünün büyüklüğüne ve basın üzerinde etkin olmasına bağlayan Bilgiç, “Medyanın gücünden ziyade, gücün medyasının var olduğu bir dönemdeyiz. Onlar kendi gündemini oluşturuyorlar. Bizim paramız olmadığı için televizyonlardan,  gazetelerden kendimizi anlatabilecek zenginliğe sahip değiliz. O nedenle siyaset dizayn ediciler, Selahattin Demirtaş’ın ismi cilalanarak gündemde tutulmaya çalışıp, alternatif parti olarak gösteriliyor. Burada yine algı operasyonu yapılmaktadır. Çünkü partinin açısı kapatılıp, sevimli cazip bir aday algısı yaratılarak süreç  örtbas edilmeye çalışılıyor. Bizim eksiğimiz medyada yer bulacak sermayemiz olmamasıdır.”dedi.

Haber/ Meral Korkmaz